
Indianalı topluluk MX-80'in hikayesi, Bruce Anderson, Dale Sophiea ve Jeff Armour üçlüsünün 70'lerin ortalarında bir araya gelip, taşıdıkları Beefheart ve Zappa etkileşimlerini, kendilerine özgü bir yolda ortaya dökme kararıyla başladı. 1975'te üçlüye vokalist Rich Stim'in ve ikinci davulcu Dave Mahoney'in katılmasıyla, beş kişilik kadrosuyla MX-80 lokal bir plak şirketi olan Gulcher'dan ilk single'ını yayınladı. 'Big Hits' isimli bu EP ile MX-80 Island'ın dikkatini çekmeyi başardı, fakat bu anlaşmanın ilk sonucu olarak çıkan 'Hard Attack' Amerika'da hiç yayınlanmadı ve doğal olarak da pek bir ilgi gördüğü söylenemez. Ardından MX-80 San Francisco'ya taşındı, bir davulcu (Armour) eksilterek yoluna Ralph Records ile devam etti. Anlaşılan, efsanevi kült topluluk The Residents'ı da bir şekilde etkilemeyi başarmışlardı. (Residents dışında Ralph ile anlaşan ilk gruplardan biri) MX-80'nin Ralph etiketiyle 1980 yılında çıkardığı 'Out Of Tunnel' ve bir yıl ardından gelen 'Crowd Control' "80'lerin gitar müziği adına yazılmış en önemli iki belgesi" olarak rock müzik tarihine geçti. Bu iki albümden sonra grup oldukça uzun bir süre gözlerden kayboldu. Stim hukuk okumaya karar verdi, geri kalan MX-80 adamları ise müziğin içinde kendi yollarında devam ettiler. Anderson ve Sophiea O-Type ve The Gizzards isimli projeler oluşturdular. Anderson Robert Fripp'i anımsatan gitar enstrümanı üzerine çeşitli denemeleri içeren solo albümler çıkardı. Kısa bir süre Henry Kaiser ile birlikte çalıştı.
1987 yılına geldiğimizde ise MX-80'nin yeniden bir araya toplandığını görüyoruz, hem de kadrosuna yeniden dahil olan solist Stim ve yeni gelen davulcu Marc Weinstein ile birlikte. İkinci bir araya gelme denemesinden ortaya çıkan 'Existential Lover' isimli albümün peşinden, 1990'da grubun sadece enstrümantal parçalarından oluşan 'Das Love Boat' geldi.
Bugün o iki temel taşı albümden bize kalan rock tarihinde yer etmiş bir 'MX-80 soundu'dur. Anderson'ın çığırtkan, duygu yüklü gitar tonu ve ters rifleri, grubun kariyerinde yer alan davulcuların monolitik, ritimden bağımsız kuramları belki de MX-80'i bu denli ayrıksı tutan özellikler. Kimi zaman anlamsızlık, kimi zaman şartsız bir nihilizm, ama hep yaratıcı ve şaşırtıcı olmayı başaran dörtlü için bir kritik şöyle yazmış: "MX-80 sese dair bir varoluşçuluk ya da olağandışı bir hayat dersi gibi." 20 yıllık geçmişlerinden sonra bile MX-80 için söylenebilecek çok şey var. Avrupa doğaçlama müziğinden serbest caza, teknik olarak hesaplanmış gitar adımlarından punk tutumuna ve ritim anlayışa kadar pek çok şey yazılabilir. Belki de sadece her daim yeniyi arayan dört müzisyenin rock denemeleriydi MX-80'nin kariyeri.
Daha fazla bilgi için:
http://www.mx-80.com